Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 8 Kasım 2018 tarihli ve 2018/280 Esas ve 2018/258 Karar sayılı hakkında kısa bilgi

Sanığın kurucusu, yönetim üyesi ve genel başkan yardımcısı olduğu Sendika 2014 yılında (17 Aralıktan sonra) kurulmuş ve  milli güveliğe tehdit oluşturan (sözde) F.TÖ/PDY örgütü ile irtibatlı olduğu gerekçesiyle 667 Sayılı KHK’nın 2. maddesi uyarınca 15 Temmuz sonrasında kapatılmıştır.

Mahkemenin beraat gerekçesi aşağıdaki şekildedir:

“.. İltisaklı kurum ve sendikanın, dönem itibarıyla devletin resmi kayıtlarında yer alan kurumlardan olması nedeniyle burada görev almanın başka delillerde desteklenmemesi halinde münhasıran örgü üyeliği için yeterli delil kabul edilemeyeceği, isnat edien eylemlerin, sanğın konum ve kişisel özellikleri nazara alındığında sempati ve iltisak boyutunu aşan, örgüt üyesi olduğunu ispat etmeye yeterli örgütsel faaliyetler kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilerek, atılı suçu işlediğine dair başkaca delil bulunmadığı da dikkate alınarak beraatine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi bu kararında, Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 2015/3 Esas 2017/3 Karar sayılı kararı, 2017/1443 Esas ve 2017/14758 Karar, 2017/1809 Esas ve 2017/5155 Karar sayılı 3 adet kararını esas almış ve o kararlarda yer alan bazı hukuki tespitleri alıntılamıştır.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi kararında yer veilen ve Yargıay kararlarında yer alan tespitlerden bazıları şunlardır:

1- Örgüt üyeliğini belirlemede ayırt edici faktör, örgüt üyesinin örgüt hiyerarşisi dahilinde verilen her türlü emir ve talimatı sorgulamaksızın tamamen teslimiyet duygusuyla yerine getirmeye hazır olması ve bunu ifade etmesidir.

2-Örgüte sadece sempati duymak veya örgütün amaçlarını, değerlerini, ideolojisini benimsemek, buna ilişkin yayınları okumak, bulundurmak, örgüt liderine saygı duymak gibi eylemler örgüt üyeliği için yeterli değildir.

3- Örgüte üye olan kimse, bir örgüte girerken örgütün kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla kurulan bir örgü olduğunu bilerek üye olmak kastı ve iradesiyle hareket etmelidir.

4- Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olmak suçu için de saikin “suç işlemek amacı” olması aranır.

5- “Örgütün sözde meşruiyet vitrini olarak kullanılan katarlıyla irtibatlı olduğu anlaşılan fakat örgütün nihai amacını bildiği, örgütle hiyerarşik bir bağ kurarak hiyerarşine dahil olduğu kanıtlanamayan bir kişinin mahkumiyetine karar verilemez.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 8 Kasım 2018 tarihli ve 2018/280 Esas ve 2018/258 Karar sayılı kararının tam metni:

 

1

2

3

4